16 Kasım 2013 Cumartesi

Üçüncü haftanın ardından

            Artık New York'a tamamen alıştım diyebilirim. Metroda yön soran değil, sorulan konumuna terfi ettim sonunda.

            Bu hafta farklı olarak World Trade Center (Dünya Ticaret Merkezi) ve Statue of Liberty (Özgürlük Anıtı)'i görme şansım oldu. 

        

            World Trade Center 

            Malumunuz 11 Eylül saldırılarını zaten bilmeyeniniz yoktur (varsada bi sittirsin ne diyim). Aynı noktaya adeta dünyaya meydan okurcasına daha görkemli bir bina yapmışlar. Araştırmadım ama sanırım bunu Boeing çarpmalarına karşı dayanıklı yapmışlardır. 

            Binanın yapımı hala tam olarak bitmiş değil. Bir kaç gün önce 4 numaralı binayı hizmete açmışlar. Tam olarak bittiğinde ise yaklaşık 550 metre yüksekliğinde olacakmış. Bu da Amerika'nın
en yüksek binası demek.
  
        
     

                                                          -  World Trade Center -


         Bir kaç fotoğraf çektikten sonra Özgürlük Anıtı'na giden vapura binmek üzere Batery Park'a doğru yola koyuldum. Bu kısım gerçekten benim çok hoşuma gitti. Manhattan'ın genelinin aksine oldukça sakin bir sahil kısmına sahip. Çok güzel bir park ve bir çok bank var. Karşıda da güzel bir New Jersey manzarası. Bu bölge ile gelip zaman zaman oturmak üzere sözleştim. 
        

             
                       Dünya Ticaret Merkezi'nin gölgelsinde kaykay yapan gençler









  
       Statue of Libert(Özgürlük Anıtı)

      Önce kıssadan bi bilgi verecek olursam; Bu heykel 1884-1886 arasında Fransızlar tarafından inşa edilmiş ve daha sonra kuruluşunun 100. yılına hitaben Amerika'ya hediye edilmiş. Şimdi Amerikalılar Fransız turistlerden adam başı 17 $ alıyor. 

     Altındaki kaide ile beraber yüksekliği 93 metre. Bu arada buraya uzun uzun yazmaya gerek yok. Ama wikipedia dan heykelin Osmanlı ya kadar giden öyküsüne bakın derim. Gerçekten ilginç. Tam biz Türklerin meşhur 'ah ulan Ronaldinho aslında gençken bizim altyapıya gelmişti ama beğenmemiştik bak adam ne topçu oldu' muhabbetine uyan bir hikayesi var. 


     
                                  Hava kapalı olduğu için instagram kullandım. 

         Nasıl gidilir: Metro ile Whitehall istasyonuna gidip burdan kısa bir yürüme mesafesi ile feribota ulaşabilirsiniz. Feribota binmeden önce gişeden biletinizi almanız gerekiyor. Kişi başı 17 $ olan ücret eğer taç kısmına kadar çıkmak isterseniz artıyor. Metrodan çıktıktan sonra gişeye varmak için içinden geçmeniz gereken parkın adı Battery Park. Bu parkta bir bankta oturup yanınıza gelen sincapları elinizle besleyebilir ve sevebilirsiniz.


   



      
 
                                                                                                         






         Bu haftada böyle geçti. Follow me guys


                                           http://twitter.com/beniyiyimanne

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder