14 Şubat 2014 Cuma

Starry Night in New York City

          3 sene önceydi, eski bir kız arkadaşımla D&R a girmiştik. Zaten bu kız arkadaş olayı bende her zaman past tense olmuştur. Malesef şimdiki zaman kipini çok fazla kullanamıyorum. Gelecek zamanı ise hiç sormayın. Belki de bu yüzdendir ‘’Zorba’’ yı çok sevmem.

          Ne zamandır puzzle almayı düşünüyordum. Hadi bir tane beğen de bugün alalım dedi benim past hatun. Bir çok farklı tablo ve tarzdan oluşmuş puzzle lar vardı. O gün o kadar farklı çeşit arasından Van Gogh’un Starry Night’ı beğenmiştim. Nedenini hala ben de bilmiyorum. Sanatın  ‘’S’’inden anlamayan ben kız arkadaşıma  bu çok farklı demiştim.

          Eve gelip puzzle a başlamadan önce internette tablo hakkında biraz araştırma yaptım ve tablonun Van Gogh’un en meşhur eserlerinden birisi olduğunu öğrendim. Ayrıca dünyanın en meşhur tablolarından birisiydi ve şu ana kadar bilmiyor olmak tamamen benim cahilliğimdendi.

          Puzzle’ı tamamlamam yaklaşık 10 gün sürdü. Daha sonra çerçeveletip odamın duvarına astım ve zamanla gitgide daha da bağlandığım bir tabloya dönüştü.



      

          De şimdi gelelim ben bunu neden anlatıyorum. Yıllar geçti ben New York City’e geldim. Tesedüf eseri Hayley’den Museum of Modern Art’ta Starry Night’ın olduğunu öğrendim. Tabi ki gidip başında dakikalarca izledim/baktım/seyrettim/daldım. İşte New York City buydu. Siz hayal kurarsınız o gerçekleştirir. Siz tv de izlersiniz, o size ta kendisini sunar.


       
           New York City… Kimileri için bir beton yığınıdır, kimileri içinse Top Of the Life’dır. Hayal edemeyeceğiniz değil hayal ettiklerinizi size sunar .Bu yüzden çok özlenesidir. Size sunduğu imkanları yokluğunda daha iyi anlarsınız. Tüh bunu da yapsaydım tüh buraya da gitseydimleriniz hiç bitmez. Çünkü bitirilemeyen şehirdir.

          Aslında Amerika’da değilsinizdir New York’tayken. Tüm dünyadasınızdır. Her milletten insanla karşılaşır hepsi ile çok kolay arkadaşlıklar kurarsınız .Daha önce bir Japon’la tanışmamış olan siz, bir bakmışsınız on tane Japon arkadaşınız olmuş, bir bakmışsınız Kore mutfağı favori mutfağınız olmuş .Brezilya hakkında bildikleriniz artık Alex’ten, Ronaldinho’dan Pele’den ibaret değildir. Arjantin sadece Messi değildir. Venezuella deyince artık aklınıza ilk gelen kainat güzelleri olmuyordur.


      
          New York bana da blog yazdırdı gördüğünüz gibi. Bu bloga başlarken hiç bu kadar çok tutacağını, bu kadar çok okunacağını tahmin etmemiştim. Çok güzel yorumlar aldım ve çok mutlu oldum. Biraz veda gibi oldu ama yazacağım bir kaç topic daha var. Ayrıca daha önce yaptığım yurt dışı  seyahatlerim hakkında da birşeyler karalamayı düşünüyorum zamanla.

           Sağlıcakla kalın efenim..